antalya serİk’te HERBALİFE BESLENME gerçeklerİ-05314079994
Eliniz'deki malzeme ne kadar iyi olursa olsun diğer
insanlarla konuşan anlatan bir iletişim gücünüz yoksa; Her şey havada kalır.Bu
nedenle beslenme konusunda HERBALİFE BESLENME uzmanlarına ve sonuçlara karşı
belli olan güvenimiz nasıl yüksek konumda ise kendimize olan güvenimiz de
Herbalife beslenme ürünlerine olan güvenimizi dengeliyor.Uygulanan tarım
politikaları eminim Serik merkezinde yaşayan insanlar için ne kadar önemli ise
Türkiye genelinde bütün illerde yaşayan insanları da o kadar ilgilendiriyor.Peki
siz beslenmenize ne kadar dikkat ediyorsunuz? Hiç farkettiniz mi gıdaların
plastik malzemeden üretildiği gibi bir durum söz konusu.Kimse sabah uyandığı
zaman işe gitmek istemiyor.Hatta onu bırakın Atatürk Bulvarı'nda sabah erken saatte
Otel servislerini bekleyen insanlara bir bakın Sabah sabah enerji dolu gibi
gözüküyorlar mı?
Ya da siz kahvaltı ederken bu yediklerim beni mutlu edecek,
bugün daha organize bir şekilde işime 4 ELLE sarılacağım, müşterilerim bugün
benim enerjimden etkilenecek gibi bir düşünceniz oluyor mu ,BU Kahvaltıdan
sonra 5 kilometre koşarım kendimi mükemmel hissediyorum gibi bir hisse kapılıyor
musunuz? Yoksa beyniniz, fikirleriniz
sabahtan akşama kadar Ne YESEM de mutlu olsam diye habire yiyecek atıştırmalık
peşinde koşmanızı mı sağlıyor? İşte bu yazımızda tarlalardan sofralarımıza,
mutfaklarımıza neler geliyor onları inceleyeceğiz. Antalya'nın farklı yerlerinden ;Side, Manavgat,
Korkuteli,Kepez ve Muratpaşa gibi noktalarından telefonlar geliyor, insanlar
yediklerinden ve değişikliklerinden memnun değiller.Herkes enerji düşüklüğü
hakkında farklı yorumlar yapıyor.Peki Siz kendinizi yeterince güçlü hissediyor
musunuz?Düşünceleriniz Vücudunuzu ayakta tutacak kadar güçlü mü?
Bu yazdıklarımız sizi ilgilendirmiyorsa problem değil! Serik
ortalama 125000 nüfusu ile kalabalık bir ilçe burada yaşayan insanlar bizim
yazdıklarımız ile kendisi arasında bir bağ kuruyorsa Yelken Aktif Yaşam Kulübünde
bir vücut analizi yaptırmalarını tavsiye ediyoruz. Ondan sonra vücutlarında ne
kadar yağ var, ne kadar su var ,ne kadar günlük kaloriye ihtiyaçları var
birlikte tespit edebiliriz.Bakalım bu tarlalarda neler yetiştiriliyor,evlerimize
ve mutfağınıza gelenler ne kadar masum incelemeye devam edelim.
Şimdi iyi güzel; tarım gelişiyor teknolojik tarıma
geçiliyor gibi ara ara gündemde yer bulan haberleri eminim son 15- 20 yıldır
sizlerde ekranlardan takip ettiniz, buraya kadar her şey normal.Birazda
insanların tarafında olmak gerekmiyor mu?Doğal olanı bulmak bu kadar mı zor
olacaktı,ancak bundan 13 yıl önce katıldığım Herbalife bilgilendirme
toplantısında beslenme alanında uzman hekimler tarafından hazırlanan raporlarda
yüzyılın en önemli konusu beslenme ve beslenmeden kaynaklı sağlık problemleri
olacağı öngörülüyordu.EŞ zamanlı olarak son on 15 yıldır takip ettiğim yerel
araştırmacı gazetecilerde, her ne kadar medyatik popüler haberlerin ya da
ünlülerin frikik haberlerinin gölgesinde kalsa da bu tarz uyarıcı ve
bilinçlendirici haberlere imza atıyorlar.İnsanları bilinçlendirmeye
çalışıyorlar. Maalesef ki Türk halkı
olarak okuma yüzde oranlarımız dip yapmış durumda piyasada kabul gören
günübirlik haberler,ses getiren medyatik göz boyamalar almış başını gidiyor. İnsanlarda
bu yoğun illüzyon gösterilerine itibar ediyor.Kendi konumlandırmalarını da ona
göre dizayn ediyor.
Cambaza bak oyunu buraya kadar tamam, her şey belli
bir düzende insanları yanıltıcı bir akış üzerinden planlandığı gibi gidiyor.Peki
o zaman topraktan elde edilen gıda ürünleri nasıl oluyor insanlara ihtiyacı
olan besinleri karşılamak bir yere dursun, tüketicilere karşı bir silah haline
dönüşüyor.Yazımızın başında belirttiğimiz gibi teknolojik Tarım; aslında bir
takım makineleşme,otomatik sulama sistemleri, traktörler, devasa biçerdöverler
,modern damlama sistemine hükmeden elektronik panolar gibi gösterilse de
aslında tarımsal üretim yapılan topraklarda doğal sürecin işlemesi önüne ciddi
engeller konularak doğaya bir müdahale söz konusudur.
Ekolojik sistemin ahenkli çalışma düzeni genetiği
değiştirilmiş tohumlar sayesinde toprak yapısı ile birlikte ekolojik sistemde
bozuluyor nasıl mı oluyor? Herhangi bir coğrafi konumda yetişmeyen,iklim
şartlarına uyumsuz tahıl ya da meyve,sebze tohumları farklı genetik aşamalar
sonucu bir de bakmışsınız burada bu tahıl meyve, sebze yetişmez denilen
yerlerde üretimi yapılıyor.Bunu organize edebilmek için denemeler denemeleri,
ardı arkası kesilmeyen labaratuvar çalışmaları, sonuç fiyaskoya dönerken devreye
kimyasal ilaçlar giriyor.Kimyasal ilaçlar ile ayakta tutulmaya çalışılan
tarımsal ürünler son perdede fenni gübreler ile içi dolduruluyor sizce bütün bu
bahsettiğimiz sürecin muhatabı olan bir şekilde pazardan,manavdan kuru
gıdaların satıldığı yerlerden mutfağınıza ve oradan yemek masanızı kadar uzanan
bu süreçte sağlıklı beslendiğinizi düşünüyor musunuz?
Elbette bu kadar hızlı işleyen bir süreçte yansımalar;
insanların beslenme kaynaklı problemleri yaşamalarına, artan kanser vakalarına,
artan sindirim sistemi problemlerine,yavaş yavaş İnsan bedeninde birikme yapan
Toksin atıklara kadar gider de gider.Tabii bunun gözle görülür elle tutulur
tarafı ise her gün sabah yataktan yorgun olarak uyanan insanlar, işine dikkat veremeyen insanlar, sürekli Depresyon yaşayan bir ruh hali ile hayatını sürdürmeye
çalışan bir yığın insan.Sonuç beslenme kaynaklı problemleri çözmek için; yine
yazılan bir sürü ilaç reçetesi ile soluğu eczanede almayan insan var mıdır?
Bütün bu beslenme
zinciri içerisinde yer alan tahıllardan tutunda meyve, sebze bütün ürünleri
besleyen gübrelerin organik gübre olmasının önüne geçilmiş durumda. Tek bir
kaynaktan beslenen bütün bu tarımsal ürünlerin ;basit karbonhidrat üretmeye
yarayan, ürünlerin dolgunluğunu artırmaktan ve insanlara buğday yerken de mısır
yerken de nohut ,fasulye yerken de aynı kaynaktan içi doldurulmuş, besin
değerleri düşük gıdalar insanların tüketimine sunulmakta.
Beslenme sürecinde;
konuyla ilgili üretim süreçlerini ele almaya çalıştık bunun bir de bire bir
günlük hayata yansıyan yansımaları var. Herbalife hakkında zaman zaman sohbet ettiğimiz 2
üniversite bitirmiş saygıdeğer arkadaşım Alptuğ ;benim çerçevem’den anlattığım
olayları pek de önemsemiyor bu yaz tatilinde kendisi kendi tabiriyle biraz
kendimi saldım diyerek çıkan göbeğini saklamaya çalışıyordu.Bu arada yaz boyu
2-3 defa bir araya gelme fırsatı bulduk sürekli olarak evde eşi ve çocukları
ile organik beslendiğini iddia ediyordu. Oysa ki Eylül başında göbeği ve
vücudundaki sarkan yağları bariz bir şekilde saklanamaz vaziyete gelmişti . Bir
insanın 3- 4 aylık dilimde bu kadar kilo alması sadece hareketsiz yaşamak gibi
bir bahane ile geçiştirilemez. Ayrıca benden etkilendiğini benim nasıl olup da
kilo problemi yaşamadan yoluma devam ettiğimi düşünürken bir yandan da
diyetisyenden yardım aldığını, spora başlayacağını dile getirdi.
Kasım ayı ortalarında
kendisi ile görüşme fırsatı buldum bir müddet sohbet ettik sohbetimizin konusu
yine beslenme idi .Ancak kendisini hiç sağlıklı, dinlenmiş görmedim çünkü göz
altı torbaları mosmor olmuş yüzündeki ışık kaybolmuş çok bitkin bir halde bir görüntüsü
vardı insan diyet yaparken bu kadar çöker mi demeden geçiştirdim.İncinmesin
diye kendisine herhangi bir tavsiyede bulunmadım ancak benimle ters düştüğü
fikirlerimi pekte önemsemediği daha önceki bir çok beslenme sohbetlerimiz de
olduğu kadar kendine güveni kalmamıştı.Bugün sahteciler; değerli dostumun
düşündüğü gibi organik gıdalara artan talebi görmezden gelemiyor. Organik
gıdalar revaçta olduğu için çeşitli aromalar kullanarak bir çok gıda
malzemesini organik gıda imiş gibi satıyorlar.Elbette ülkemizde organik gıdalar
da yetiştiriliyor ama pazarın büyüklüğü düşünülürse bu üretilen gıdalar elbette
yüksek maliyetlere sebep olabilmekte.Ücretini; normal piyasa fiyatlarının üç
katı tutarında ödeme yaparak aldığınız gıda malzemelerinden, beslenmenizi
karşılayacak kadar bile yararlanamadığınız ortadayken saygı değer dostum gibi
düşünmeniz için kendinize vakit ayırmanızı tavsiye ediyorum…….
Gönül & Hayati
DEMİR
Yelken Aktif Yaşam
Kulübü Serik ANTALYA
0 Yorumlar