HERBALİFE SERİK BESLENMENİ DÜZENLE MUTLU OL-05314079994

HERBALİFE SERİK BESLENMENİ DÜZENLE MUTLU OL

ANTİDEPRESAN İLAÇLAR RAHAT VERİYOR MU NEYİ BİTİRİYOR?

Serik Antalya’dan çoğu insan için yoruma açık olarak paylaştığınız yazıları bizimle yüz yüze görüşmek üzere Yelken Aktif Yaşam Kulübülüzde bizleri ziyaret ediyor.Antalya Serik Merkez Mahallesi'nde tam da yeri ve zamanı diyoruz.Neden mi böyle diyoruz? Sorusunun yanıtı tabii ki etrafımızda olup biten olaylarda ve insanlarda saklıdır.Antidepresanlar hayatın her alanında insanların sığınmış olduğu bir liman gibi gözüküyor.Bizim eşimle, bazen şehir şebeke suyuna antidepresan konulmasını düşünen Uçarı Doktorlar ile tanışmamız bile bizim Herbalife ile olan bağlarımızı, doğal yaşamdan koparılmış insan manzaralarını açık etmemizi engelleyecek bir durum gibi gözükmüyor.Eskiden yavaş yavaş, alıştıra alıştıra söylemiş olduğumuz ve beslenme konusunda dile getirdiğimiz gerçekleri artık Bütün Doktorlar televizyon ekranlarında basbas bağıra bağıra anlatmaya çalışıyor.İnsan sinir merkezleri dağıtılmış,otokontrol mekanızması sadece dış merkezlere bırakılmış bir varlık değildir.Duygu ve maddenin birleştiği bir bütünlüktür.Korunması gereken bir yapı var; o da insanın bağırsak florası ve metabolizması, şu anda sadece bizim kilo verme, kilo alma konusunda etrafa nutuklar attığımızı düşünen birçok insan ile yüzleşmek durumundayız.

Konunun özetini bildiğimiz için detaylarını yine hep yaptığımız gibi paylaşmaya devam edeceğiz.Daha önce de belirttiğim gibi farklı bloglardan yazılarımızı artık Antalya Herbalife blog sayfamızda güncelleyerek Serik ve Antalya yöresinde yaşayan insanların beğenisine sunmak için çaba sarf ediyoruz.Yani zamanla bilgi dağarcıklarını yükseltmek istiyoruz.Herbalife sadece bir ürün çeşitliliği sunmuyor. İnsanın yaşamının her noktasında destekleyici gıda takviyeleri ile pozitif bakmak şansımızın her zaman olduğundan daha fazla olduğunu bizlere gösteriyor.Bizler ne bir doktoruz ne de bir klinik psikolog en doğru bildiğimiz işi yapmaya devam ediyoruz.Yelken Aktif Yaşam Kulübümüz de her gelen insanın farklı farklı problemleri ile yüzleşmesini kolaylaştırıyor, kilo vermenin ötesinde Dengeli beslenmeye doğru yol almalarını kolaylaştırıyoruz.Beslenmiş olduğumuz bilgi dağarcıkları dar kalıplara sığdırılmış ilaç ve reçete arasında sıkışmış insanları kabul etmeyen bir yapıya sahip olduğundan mıdır bilinmez,insanımızın yaşadıklarını ötelemeyi de doğru bulmuyoruz.

Çünkü bir doktorun şehirlerin şebeke suyuna ANTİDEPRESAN İLAÇLAR konulmasını sanki çok matah bir şeymiş gibi konuşması, anlatması bizim kabul edebileceğimiz bir durum değil.İstisna bir durum olarak görülebilir, insan oğlu bu ilaç firmaları kurulmadan önce nasıl yaşıyordu? Bir de bunu düşünmek lazım!Günümüz medyası çeşitli Hastalıklardan ve farklı milletlerden olduğu söylenilen bilim adamlarının geliştirdiği ilaçlardan bahsediyor.Peki tamam bizler Doktor değiliz! Kesinlikle öyle bir iddiamız da yok.Ancak bilinen bir gerçeklikte var ki HOMEOPATİ olarak anılan bir durum var.Birçok üniversitenin bünyesinde  cılız faaliyetler gösteren neredeyse kaderine terk edilmiş; Doçent Doktor ya da Profesör olan işinin uzmanı kişilerce; insanlara önleyici tedbirlerin nasıl olup olmayacağı konusunda,hatta beslenme konusunda bile yardımcı olmaya çalışan konusunda uzman insanlar var.Tamam belki bizi taraflı olarak görebilirsiniz!! Ancak şöyle bir durum var ki size tavsiyemiz üniversitelerden herhangi birisinde yerinde bu Uzmanlar ile görüşüp insanın beslenmesi ile yaşam tarzıyla neleri değiştirebileceğini, bir de onların ağzından dinleyebilirsiniz.Gelelim geçmiş dönemde bizzat yaşadığımız bir hikayeyi sizlerle paylaşmaya; 

Günümüz umduğumuzdan daha renkli geçiyor, çünkü öğleden sonra yağış başladı yağmur berekettir.Doğaya can verdiği gibi insanlara da huzur veriyor. Sabahleyin yürüyüş sonrasında eşimin bir arkadaşı ile konuştuk kendince çok rahat ifadeler ile; ne var yok biraz sohbet ettik.Öğleden sonra müsait olmamız durumunda bir yerlerde çay içelim biraz sohbet edelim dedi.Kibar davetini geri çevirmedim saat 17 gibi Eşim ile birlikte Golf kafeye doğru gittik mekana girince garson ne içeceğimizi sordu.Ben de kendisine biz birer tane Kant istiyoruz dedim biraz tuhaf bir yüz ifadesiyle kant nedir dedi?Birer fincan sıcak su getirirmisin? Dedim garson masadan uzaklaştı ve eli boş geri döndü dedi ki biz dışarıdan içecek, yiyecek bir şey kabul etmiyoruz.Herhangi bir siparişiniz var ise iletin getireyim dedi ve geri gitti.Oturduğumuz masaya yanında bir başka personel ile geri döndü eşimin arkadaşı; arkadaşlarım beslenme alışkanlıkları gereği siyah çay pek tüketmiyor, Herbalife çayı tüketiyor deyince masanın yanı başında beliren 2. eleman ben birer fincan sıcak su getiririm ancak 5 TL ücret adisyona yazarım dedi.Ben de kendimi açıklamak mecburiyetinde olmadığımı yetersiz bir mekan olduğunu, işletmeciliğin bu olmadığını söyledim.

Eşimle birlikte Golf kafeyi terk ettim arkadaşımız halen kasada personele açıklama yapmakla meşguldü.Bu üç beş dakika geçtikten sonra Kendiside kafeden dışarıya çıktı.Yıllarca  insanlara hizmet eden,  çeşitli mekanlarda  çalışmış olan bir  insan olarak  bu İşletmeyi kınıyorum.Masaya 3 fincan  sıcak su  getirirsin  ve adisyon yazar gidersin.Bu olay bu kadar basittir.Sizlerin anlayacağınız daha da fazla uzatmak istemiyorum.Asıl konumuz bu değil.Aydın Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan, belediyenin işletmiş olduğu, Menderes Park kafeteryasına girdik.Personel gayet güler yüzlü.Orada çalışan Tuncay Bey ile kapıda karşılaştık kendisine 3 fincan sıcak su istiyoruz dedim siparişi verdim ve masaya oturdum.Eşimle ve arkadaşımız ile sohbete koyulduk eşimin arkadaşı kendi çocukları ve bizim çocuklarla alakalı sohbet etmek istediğini, mutluluğun bazen insandan uzaklaşabileceğini söyledi.İçinden çıkılmaz bir kaç buhran atlattığını ve neticede uzman Psikolog ile terapiye devam ettiğini, ilaç tedavisi destekli olarak şu anda çok mutlu olduğunu söyledi.

Sohbetin konusu aile yaşamı ve günlük karşılaşılan hayatın bazen tatlı bazen acı yönleri.Ama ilaçların verdiği cesaretle bu gibi durumlarda insanların ,her karşılaştığı zorlukta ya da baskıda antidepresan ilaçlara sığınmaması gerektiğini unutmuş gibi gözüküyordu.Sohbetimiz yarım saat devam etti ama açıkçası ben bu sohbetten pek çıkarımda bulunamadım.Çünkü insan beslenmesine dikkat etmezse ilaçlara sığınmak zorunda kalabilir.Tamam anlıyorum herkesin ruh halini ve yaşadıklarını bilemem ama her başı sıkıştığında antidepresan ilaçlarda deva bulmak isteyen o kadar çok insan var ki; İNANIN bu mevcut duruma çok üzülüyorum, beyin vücudun kontrol mekanizmalarını yavaşlatan kimyasal ilaçlar ile nereye kadar götürebilir.Tamam mutsuz hissedebilirsiniz ama bunun altında yatanları irdelemeden, bedeninize yeterince fırsat tanımadan, hiç spor yapmadan, dengeli beslenmeden, ilaçlara sığınmak da nedir?

Bizim Herbalife kullandığımızı tamamen Herbalize olduğumuzu unutmuş.Bizim de günlük stresten kurtulmamız ve daha fazla mutlu olmamız için antidepresan ilaçlar ile çözüm aramamızı söylerken o kadar rahattı ki; maalesef kendi telaşlarımızı unuttuk onun içine düştüğü duruma üzüldük.Çünkü insan toprakta kökü olan bir ağaç değildir, istediğin zaman kendi hayatını şekillendirebilecek yeni adımlar ve değişikliklere imza atacak kadar yetkin bir varlıktır.Mutluluğun sırrı kendimiz ile barışık olmamız.Bütün zorlukları bakış açımızı değiştirerek, problemin tarafı olmadan, problemin çözümüne odaklanarak çözmemiz gerekiyor.Genç yaşlarda antidepresan kullanımı, ilerleyen yaşlarda metabolizmanın yavaşlamasına ve kilo problemlerine neden olmaktadır.Geçici mutluluklar ve rahatlamalar beslenme düzenini değiştirmediğiniz müddetçe çölde serap gibi kalacak etkisiz ve yetkisiz adımlardır.

Arkadaşımızın hakkında fikirlerimiz netleşti daha önce de görüşüyorduk ancak bu durumunu öğrendiğimiz de artık ilaçlara teslim olduğunu gördük.Eşim ve benim naçizane fikrimiz önce kilo kontrolünü, dengeli beslenmeyi ön plana taşımalı sonrada hiç bir işe yaramayan antidepresanları bıraksa daha mutlu olacağını düşünüyoruz.İnsan bütün şartlarda dünyaya bir defa gönderilmiş, bunun kıymetini bilmemiz gerekiyor.

Herbalife Antalya Resmi Üyesi Gönül &Hayati DEMİR